Biz Kimiz?

Fotoğrafım
Birbirinden şanssız, birbirinden bahtsız, birbirinden aşık üç hatunuz açıkçası. Gün geçmiyor ki bir entrika yaşamayalım, gün geçmiyor ki kendi halimize ağlarken gülmeyelim. Hatta dedik ki madem durum böyle, başka ağlayanlar varsa açsın okusunlar bizi. Sorularını da yollamaktan çekinmesinler! Öpücükler sizlerle!

1 Temmuz 2015 Çarşamba

Vicdanım olduğunu anladım sayende, teşekkür ederim.

Beraber geçirdiğimiz 3 dakikanın 2'sinde kızıyordu bana.

Dün gece Sarı'yla film falan izledik. Her türlü aşk nüansında aklıma Çirkin'in gelmesi, filmin yarısından fazlasında gözümü uzaklara dikmeme sebep oldu. Uyuyamam sanıyordum ama bebek gibi uyumuşum. Rüyamda Çirkin'i görmem sayılmazsa tabii. 

Her zamanki gibi kızgındı rüyamda. Normal yüz ifadesini bile hatırlamıyorum desem abartmam durumu. Son 2 aydır 3 dakika geçirdiysek beraber 2'sinde kızıyordu bana. Hatta son buluşmamızda sinirle yanından fırlayıp tuvalete gitmiştim, salak kızın teki yüzünden elimi kapıya sıkıştırınca da gözlerimde yaş gelmişti. Vay efendim niye dikkat etmiyormuşum diye bile azar işitmiştim. Aynı gün, arabanın klimasını açtım diye, erken sinyal verdim diye, açık renk güneş gözlüğü taktığım için de azar işitmiştim. Ama o kadar alışmışım ki hiç koymuyordu artık. Durum böyle olunca, aşık olduğun adamın yüzünü sadece çatık kaşlar ve yarı açık, ifadesiz bir ağızla hatırlarsın. Prenses burnu, yumuşacık sakalları, bebek gibi pürüzsüz olan cildi hiç gelmez gözünün önüne.

Bir çarşamba sabahı, önceki gün hem delicesine hastalanmış hem de Sarı uğruna bütün alışveriş merkezini 5 saat dolaşmış vaziyette bir de akşam şarap falan içmişken, salak rüyalarla uyandım. Üstelik Cool'dan "Nasıl oldun?" mesajının sesine uyanmış olmama rağmen yine buruk bir gün olacak gibi gözüküyor.

En azından onlar konunun kapandığını düşünüyor.

Ne yalan söyleyeyim, yaktım bir sigara bu sabah. Yaktım ve anlatmaya başlıyorum. Ortalama insanlara yakın ölçüde bir kalbim olduğunu fark ettiğim günler yakındı çünkü.

Çirkin'in sevgilisi olduğunu öğrendiğimden beri her gece aynı rüya: Önce ben Çirkin'in göğsünde yatıyorum. Sonra rüzgar esiyor, perde açılıyor, gözlerim kamaşıyor, yeniden görmeye başladığımda Çirkin odanın kapısında yine çatık kaşlar, kısık gözler ve her an bağırmaya hazır duran gergin dudaklarıyla bakıyor bana. Sonra elini arkasında görmediğim birine uzatıyor ve gidiyor. Aylarca aynı rüyadan uyandım gecenin bir yarısı. 

Rüyanın arka yüzünde yatan nokta şu: Çirkin'in sevgili olduğunu öğrendiğim ve Ay Surat bir şeylerin farkına varmaya başladığı günlerden sonra Çirkin iyice sinirli bir adam olmaya başlamıştı. Haklıydı çünkü kendi yaptığı yanlışın faturasını yıkabileceği bir tek ben vardım ve tabii ki hakkını benden yana kullandı. Çocuk oyununa çevirdi, kontrol kendisinde olsun istedi ve ben ya da Ay Surat, ikimizden biri bu konuyla ilgili bir hamle yaptığımız an sinirini, nefretini ateş gibi püskürttü hep yüzümüze.

Tam rüyalar bitti derken bu sefer de "Ben her şeyi anlatacağım." tribim başlamıştı. Çünkü Çirkin'le son telefon konuşmamız onun beni "Hele bir Ay Surat'a bir şey anlat, bak bakalım ben neler yapıyorum." diye tehdit etmesiyle tamamlanmıştı. Bir şey yapamayacağını biliyordum. Aslında ben de anlatamayacağımı düşünüyordum ama gün geçtikçe büyüyen vicdan azabı hayatımı karartmaya başlamıştı. Her gün aptal aptal içki içen, gece uyuyamayan insanlara dönmüştüm. Tek problem, normal insanlar bu dönemlerinde kilo verirken benim kilo almamdı. Neyse onu da çözüyoruz yarın sabahtan itibaren.

Önce yüz yüze konuşmayı planlarken, bir sabah aniden karar değiştirip uzun ve güzel bir mesajla işi sonlandırmaya karar verdim. Mesajı ancak akşama doğru gönderebildim. Cevabı da sabah geldi. Her şeyi biliyormuş zaten, boşuna yazmışım, Çirkin benden faydalanmış, Çirkin'den korkacakmışım. Hiçbirine inanmadım tabii ki. Sonra bir girişimde bulunup bana Çirkin'in telefonundan mesajlar falan attı. Ama o da amacına ulaşamadı. Sonuç olarak konu ebediyen kapandı. Ya da en azından onlar işin böyle olduğunu düşünüyorlar. Çünkü malum, artık hikayemizi siz de biliyorsunuz. 


Hiç bitmesin istedim. Öyle sığındım, öyle güvendim ki her yalanına gözüm kapalı inandım. Hala reddediyor kalbim. Ama artık beynimi sudan çıkardım yanımda taşıyorum ki yolda karşılaşırsak en azından bir parçam seni sevmeyi reddetsin.
S.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder