Cool'la aramızda hiçbir şey kalmadığını netleştirdim birkaç gün önce. Gereken buydu sonuçta. Ama hikayenin bir kısmını bugüne saklamıştım. O yüzden geçtiğimiz haftaya geri dönüp soluğu Esmer'in doğum günü partisinde alıyoruz:
İlk önce bir arkadaşımızın evinde toplandık ve herkes orada hazırlandı parti için. Biz de Cool'la bahçede oturuyoruz, Esmer'in arkadaşları falan var yanımızda. Aralarından biri, Göz diyeceğim kendisine çünkü dünyanın en güzel mavi gözlerine sahip kendisi, beni birkaç hafta öncesinden beri Esmer'e sorup duruyordu, illa tanışmak istiyordu falan ama sonuçta Cool'la konuşuyordum ben.
Nitekim o akşam Göz benimle sessiz ama hoş bir elektrik yakalamayı başardı. Çok konuşmadan, yalnızca kaçamak bakışlarla idare etti. İlerleyen saatlerde, aşırı alkol kullanımının zararlarının birincil kanıtı olarak kafası bir dünya vaziyette sohbete başladı benimle. O kadar tatlıydı ki. O fırlama görüntüsünün altında duygusal bir adamın yattığı her halinden belliydi. Neyse içkileri biri biterken diğeri başladı, "One leads another." hesabı. Ve Göz körkütük sarhoş oldu. Gecenin geri kalanında teknenin kamaralarından birinde sızmış vaziyetteydi.
Sıska umutlanmıştı bir kere ve ertesi gün Esmer'in hayatı zindana dönecekti.
Dönüşte kendisini eve bırakmak suretiyle biz gecemize devam ettik tabii. Sabah eve döndüğümüzde ölümüne uyuyordu. Herkes bulduğu ilk yerde uyudu, ben de bana tahsis edilmiş odamda yalnız başıma. Eve dönüş yolundayken Göz'ün yakın arkadaşlarından Sıska bana bayağı bir yanladı. "Sen neymişsin be!" diyeceksiniz kesin ama ben bile inanamıyordum bir anda bu kadar erkeğin benden hoşlanmasına. Nitekim ben Sıska'yı kırmadan, kibarlığı elden bırakmadan gayet arkadaşça davrandım ona. En azından ben öyle olduğunu düşündüm. Ama Sıska umutlanmıştı bir kere. Ertesi gün Esmer'in hayatını zindana çevirecekti.
Ertesi sabah aşağıdan gelen tıkırtılara uyanıp susadığımı fark edince kendimi alt katta buldum. Göz elinde bir bardak suyla bana bakıyordu. "Susadım da..." deyince hemen bir bardak da bana uzattı ve beraber ilk suyumuzu yudumlamaya başladık. Sonrası biraz sohbetin ardından ben uykuma döndüm. Ama ilk gördüğüm an aklımın bir köşesine kazındığını söylemekten çekinmiyorum.
Günler benim Cool'dan ayrılmalarımla geçerken, bir başka evrende Göz, Sıska ile kavga ediyordu. Sıska benden çok hoşlanmıştı ve madem kendisi sahip olamıyordu, arkadaşı da sahip olmamalıydı. Ben bu tartışmaların gizli şahidiydim. Esmer her fırsatta bana durumu anlatıyordu çünkü. Ve bu sırada diğer bir evrende de biz Göz'le sürekli Snapleşiyorduk. Cool'la konu tamamen kapanmış, içim rahatlamıştı.
Canımın yanması bile korkutuyor onu.
Hoop, sizi iki gece öncesine alıyorum. Bütün gün hunharca bira içen Göz, gece yarısından yalnızca birkaç dakika sonra beni arayıp, uykumdan uyandırıp tam 1 saat boyunca benimle konuştu. Sıska'yla aralarında geçenlerden tutun da bana karşı hissettiklerine kadar her şeyi anlattı. Ve bunun yanı sıra benden özür diledi, Sıska'yla bu konuların içine beni dahil ettiği için. Sonrasında ikimiz de konunun netliğinden emin olup kendimizi uykuya teslim ettik. Sanırım yavaş yavaş bir ilişkinin iki tarafı olmaya doğru gidiyoruz.
Çok keyifli, çok eğlenceli ve bolca ortak noktamızın olduğuna şahit olabileceğiniz sohbetler geçiyor hep aramızda. Bir yerimi çarptığım an, benden çok kaygılanıyor, canımın yanması bile korkutuyor onu. Görüşmek istediğini söylerken çekinmiyor. Biliyor musunuz, ben de çekinmiyorum. Hem de hiç! Bu sabah görüşmek istediğimi rahatça söyledim mesela. Ayrılalı yalnızca birkaç saat oluyor hatta. Akşam yine beraberiz. Sıkılmaktan korkmuyorum ilk kez.
CD'lerindeki Yıldız Tilbe parçalarından ve her fırsatta arabayı yanlamaya çalışmasından da anlayabileceğiniz üzere G. için ideal bir enişte adayı kendisi. Duygusallığı da Çok Yiyen'den onayı almıştı. Esmer desen en yakın arkadaşı zaten. Son olarak Sarı da tipine onay verdiğine göre herkes için hayırlı bir sevgilim oldu galiba.
S.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder