Göz'ün telefonuna attığım 7. mesajın sonundayım. Nasıl delirtiyorum onu belli değil. İşi olduğu zaman telefonunu sessize alıyor, ben de bunu fırsat biliyorum. Hemen başlıyorum delirtmeli mesajlarıma. Okuduktan sonra kahkaha atarak beni aramasını seviyorum. Tabii bugün biraz abartmışım, o da sessize almayı unutmuş telefonu, sonuç olarak babası bir bakmış telefona: S.'ten 7 mesaj. Biraz dalga geçmiş bir de sevgilimle ama olsun, yine kahkahalar içinde aradı beni. Telefonu de o sihirli 11 harf-2 kelimeyle kapattı ama hiçbir zorlama his yaratmadan, sadece içinden geldiği için.
Yanında sonsuz bir huzurda oluyorum. Denize gidiyoruz mesela, saatlerce şezlongta yayılıp sohbet ediyoruz. Acıktığımı anlıyor, su içmeyi hatırlatıyor bana. Yola çıkmadan önce çişim var mı diye bile soruyor. Gerçi bunu büyük ihtimalle yoldaki ilk petrol istasyonunda durmamak için yapıyor ama olsun.
Arabam olmadığı günlerde kapımdan alıyor, kapıma geri bırakıyor. Kendi arabası olmadığında rahatça söylüyor, "Bugün sendeyiz hatun." diyor. Oturuyor sağ koltuğa, babam gibi direktifler veriyor ben araba kullanırken. O kadar keyif alıyorum ki o böyle kocaman bir adam gibi davranınca. Daha da büyüdüğümü hissediyorum. Ben büyüdükçe kalbim de büyümüş meğer. Çok farklı seviyorum onu. Kaçma gereği duymuyorum hiçbir şeyinden. Rahatsız olduğum bir özelliği olduğunda yüzüne vurmuyorum, kurtulmasını beklemiyorum. "O da böyle." diyorum, "Ben nasılsam o da öyle.".
Zira kendisi yürek yemiş gibi hareket ediyor.
Eli titriyor telefonum her çaldığında. Merak ediyor ama soramıyor, çekiniyor sınırlarımı aşmaktan. Dün mesela. Araba kullanırken mesaj gelince ondan rica ettim bakmasını. Annemdi. Başka okunmamış mesajlar da vardı telefonumda. Mesela Köpekli'nin yarın taşınacaklarını söylediği mesajı vardı. Ben bu mesajın geldiğini Göz'e ayrıca belirtme gereği duymamıştım ama gizlememiştim de. Sesi değişti bana mesajları okurken. Anneme cevap yazdı sonra bıraktı telefonumu. Otoban boyunca konuşmadı, içinde patlayan bombaları sindirdikten sonra başladı yeniden konuşmaya. En sonunda ben telefonuma istediği gibi bakabileceğini, gerçekten her şeyimi onunla paylaşmaya hazır olduğumu söyledim. Gerçekten içimden geçen de buydu. Hala öyle. Zerre pişman değilim ona bu kapıyı açtığım için.
Çirkin'i ve hikayesini en çirkin noktalarına kadar biliyor artık. Anlatmak zorunda kaldım. Çünkü AySurat Göz'ü kovalamaktan vazgeçmedi. Duruyor duruyor bir yerden takip ediyor. Göz sonunda patladı "Canıma tak etti artık, ne inatmış bu kız." diye. Haklı. Çok haklı.
Diğer yandan Göz'ün eski sevgilisi, kendisine Yürek adını uygun gördüm zira yürek yemiş gibi hareket ediyor, beni her yerden eklemeye başladı. Aynı anda kız Whatsapp grubundan olduğunu tahmin ettiğim arkadaşları da hunharca takip isteği yollamaya başladı bana. Reddettiğim, engellediğim kız sayısının haddi hesabı yok. Fenomen oldum resmen.
Onunla olmak bu sıralar her şeyin önünde benim için.
Ben kızla konuşma kararı aldıkça Göz beni durduruyordu. Duymamdan korktuğu ne var diye de düşünmedim değil açıkçası. Sonrasında attıkları salak tweetlere dayanamayan Göz, Yürek'i aradı ve olanlar oldu. Yürek birkaç kez tehdit edildi falan Göz tarafından. Mesajları benim okuyacağımı tahmin eden Yürek, bana çirkin demeye kadar varan mesajlarıyla seviyeyi iyice düşürdü ve en sonunda Göz'ü sinirden naralar atacak raddeye getirdi. Onun beni sakinleştirmesi gerekirken türlü şebekliklerle ben onu sakinleştirir oldum. Neyse ki konu akşama kadar uzamadı ve yemeğimizi huzurla yiyebildik.
Dünkü huzur dünde kalır diyerek bugün de sırf can sıkıntısından azıcık olay çıkardım. O da meğer benim olay çıkardığım konuda bana bir şey teklif edecekmiş de istemezsem ama onu kırmamak için tamam dersem diye tereddüt ediyormuş. Bütün günü çalışarak geçiyor, o yüzden de yarınki işlerini hallederken benim de onunla gitmemi isteyecekmiş. Hem şehri de çok iyi bilmiyor, geçen sene taşınmışlar buraya. Öyle olunca benim engin yol bilgimden yararlanmak istemiş. Ben tabii ki kabul ettim bunu. Çünkü hem yarın tamamen boşum hem de onunla olmak bu sıralar her şeyin önünde benim için. Yarın erkenden kalkıp koşuşturmacaya başlayacağız da hadi bakalım.
Her şey bir yana bu olaylardan çıkardığım bir ders var ki stalklayan değil stalklanan kazanıyor bu dünyada.
S.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder